Lazer Destekli Diş Tedavisi

Yoğunlaştırılmış ışık olarak tanımlanabilen lazer şu anda tıp alanında birçok tedavi yönteminde kullanılmaktadır. Çok küçük yüzeylere bile yoğun bir enerji aktarabilen lazer destekli diş tedavisi son yıllarda diş hekimliğinin de gözdesi durumuna gelmiştir. Röntgen ışınları gibi radyoaktif özellik içermemesinden dolayı oldukça güvenlidir. Çocuklar, hamileler ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlarda bile kullanılabilmektedir.

Diş hekimliğinde lazer kullanımı, 20 yıl öncesine kadar gitmektedir. Ülkemizde ise özellikle son yıllarda kullanımı artmıştır. Anestezi gerektirmemesi ve ağrı, sızı veya kanama olmadan tedavinin tamamlanması, hastalar için en büyük avantajdır. Ayrıca yaraların daha çabuk iyileşmesi de tercih edilirliğini artırmaktadır. Diş hekimliğinde en çok kullanılan lazer Diyot lazerlerdir. Kullanımının kolay ve etkinliğinin fazla olması onu iyi bir seçenek haline getirir.

Diyot Lazer Hangi Tedavilerde Kullanılır?

Diş hekimliğinin popüler uygulaması olan diyot lazer şu tedaviler için sıklıkla kullanılır:

  • Aft tedavisi
  • Kök kanallarının sterilize edilmesi
  • Uçuk tedavisi
  • Diş beyazlatma
  • Diş eti beyazlatma
  • Biyopsi alımı
  • Diş eti enfeksiyonu tedavisi
  • Diş hassasiyetinin giderilmesi
  • Diş etlerinin kesilerek diş boyunun uzatılması
  • Çelim sonrası kanamanın durdurulması
  • İmplant üstlerinin açılması
  • Yumuşak dokuların yapışıklıklarının kesilmesi
  • Çene eklemi ağrısının tedavisi

Lazer Destekli Diş Tedavileri Avantajları Nelerdir?

Lazerler güçlü ışınlar yaymalarına rağmen ağız için oldukça güvenlidirler. Çok küçük noktalara uygulanabildiğinden dolayı hedef bölgede çalışmak daha kolaydır. Özellikle tedavi esnasında çevredeki bölgelerin zarar görmemesi büyük bir avantajdır. Geleneksel tedavi metotlarında kullanılan aletlerin çok sesli olması, hastaların daha çok kaygı duymasına neden olur. Lazerin sessiz çalışması, kaygı düzeyini azaltarak tedavilerin daha konforlu olmasını sağlar. Bu da bir diğer avantajıdır.

Lazer destekli diş tedavisi, klasik yöntemlere oranla çok daha az ağrılıdır. Hatta bazı uygulamalarda anesteziye bile gerek duyulmaz. Bunun yanı sıra tedavi bölgesinde enfeksiyon görülme riski azdır ve iyileşme süresi daha kısadır. Bu nedenle hastalar, tedavi yöntemi olarak lazere daha çok yönelirler.

Lazer Tedavisi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Lazerli diş implant tedavisi esnasında ve sonrasında kanama minimumdadır. Ayrıca üzerinde çalışılan alanı sterilize etmeye yardımcı olduğundan dolayı bakteriyel enfeksiyon riski çok oldukça düşüktür. Yaralar dikiş gerektirmeyebileceği ve yumuşak doku hızlıca yenilendiği için iyileşme süresi kısalabilir. Sadece birkaç gün hafif bir şişlik ve rahatsızlık hissiyatı olur. Bu nedenle bu süreç içerisinde hipotermiden ve şiddetli efordan kaçınmak en iyisidir.

Lazerli dolgu tedavileri sonrasında hastalar günlük rutinlerine hızlıca dönebilirler. Eğer anestezi yapılmadıysa yeme içeme konusunda da herhangi bir kısıtlama olmaz. Fakat bununla birlikte çok sert besinleri tüketmemek gerekir. Lazerli diş beyazlatma işlemlerinde ise ilk birkaç gün renklenmelere neden olabilecek yiyecek ve içeceklerden uzak durmak en doğrusudur. Aynı zamanda aşırı sıcak veya aşırı soğuk gıdalar da tüketilmemelidir.

Bu Yazı İlginizi Çekebilir: Hızlandırılmış Ortodontik Tedavi (Piezocision) Nedir?

Paylaş:
Son Yazılarımız